Samsun Doğum Sonrası Cinsel Yaşam ve Beden Algısı Terapisi

Samsun Cinsel Terapiler

Randevu Alın

Hızla randevu alarak yaşadığınız sorunları atlatabilirsiniz.

Doğum Sonrası Cinsel Yaşam Sorunları

Doğum, bir kadının vücudunda ve hayatında büyük değişimlere yol açar. Doğum sonrası dönemde (lohusalık ve emzirme dönemi dahil) birçok kadın cinsel isteğinde azalma, vajinal kuruluk, ağrı, yorgunluk gibi nedenlerle cinsel yaşamında zorluklar yaşar. Ayrıca vücutta oluşan değişimler – kilo alımı, karın bölgesinde sarkma veya çatlaklar, göğüslerin şekil değişikliği gibi – kadının beden algısını olumsuz etkileyebilir. Kendini eskisi kadar çekici bulmayabilir, özgüveni zedelenebilir. Tüm bunlar, doğum sonrası cinselliği hem fiziksel hem psikolojik açıdan karmaşık hale getirir. Samsun Doğum Sonrası Cinsel Yaşam ve Beden Algısı Terapisi, yeni annelerin (ve eşlerinin) bu sürece sağlıklı şekilde uyum sağlamalarına yardımcı olmayı amaçlar. İlk olarak, doğum sonrası cinsel isteksizlik veya rahatsızlıkların normal ve geçici olduğunu vurgularız. Yeni bir anne, hormonal olarak (östrojen düşüklüğü) cinsel istekte azalma yaşayabilir; vajinal dokuların iyileşmesi zaman alır; uykusuzluk ve bebek bakımı stresi enerjisini düşürebilir. Bu yüzden danışanlarımız öncelikle kendilerine karşı nazik olmayı öğrenirler. Terapi sürecinde, eğer çiftin cinsel hayatında sorunlar varsa, bunu açık iletişimle ele alırız: Eşler arasında anlayış ve sabır vurgulanır. Erkek partnerler için de eğitim önemlidir; eşinin yaşadığı fiziksel ve duygusal değişimleri anlaması sağlanır. Örneğin, doktorlar genelde doğumdan sonra cinsel ilişki için 6 hafta bekleyin der, ancak bazı kadınlar 8-12 hafta isteyebilir – bunun normal olduğunu anlatırız. Beden algısı konusuna gelince, yeni anneye vücudunun yaptığı mucizevi işi (bir bebek dünyaya getirmeyi) hatırlatarak minnet duygusu geliştirmesi üzerinde çalışırız. Ayna çalışmaları, vücudundaki değişimleri kabullenme ve sevme egzersizleri yaparız. Gerekirse stil, giyim tavsiyeleriyle kendini çekici hissetmesine yardımcı olacak küçük adımlar planlarız. Eşinin de iltifat ve destek yoluyla bu süreçte rol oynamasını öneririz. Cinsel anlamda, acı veya kuruluk varsa tıbbi öneriler (lubrikan kullanımı gibi) ve pozisyon tavsiyeleri sunulur. Emzirme döneminde östrojen az olduğu için vajinal kuruluk normaldir; bu basit çözümlerle halledilebilir. Ayrıca lohusalık depresyonu veya anksiyetesi gibi durumlar cinsel isteksizliği tetikliyorsa, önce bunların tedavisine odaklanırız.

Creative Image

Samsun Doğum Sonrası Cinsel Yaşam ve Beden Algısı Terapisi

Kegel egzersizleri gibi pelvik taban güçlendirme hareketleri, hem idrar kaçırma gibi sorunları azaltır hem de cinsel haz almayı kolaylaştırır; yeni annelere bunu öğretiriz. Terapiye bazen bebek de dahil olur – anne-bebek bağlanması ve bunun ilişkiye etkisi konuşulur. Çiftlerin bebekle birlikte özel zaman yaratma yollarını (örneğin arada bir bebek bakımına destek alıp çift olarak dışarı çıkma) planlarız. Sonuç olarak, doğum sonrası cinsel yaşamın bir adaptasyon süreci olduğu gerçeğini merkeze koyarız. Danışanlarımız, bu dönemin zorluklarını aşarken yalnız olmadıklarını ve bunun üstesinden gelinebileceğini görürler. Samsun’daki bu özel terapi hizmetimiz, yeni ebeveynlere hem cinsel hayatlarını hem de birbirlerine olan ilgilerini canlı tutma konusunda rehberlik eder. Beden algısı da tedricen iyileşir; anne kendini yeniden kadın ve çekici hissetmeye başlar, baba da eşine nasıl destek olacağını öğrenir.

Hormonal Bilinç

Doğum sonrası hormon değişimlerinin cinselliğe etkisini anlatıyor, bu değişimlere uygun pratik çözümler sunuyoruz.

Beden Olumlama

Yeni annenin bedenindeki değişimleri kabul etmesi ve sevmesi için özel beden olumlama egzersizleri ve aynayla çalışma yöntemleri kullanıyoruz.

Çift İletişimi

Eşinizle doğum sonrası beklentilerinizi ve kaygılarınızı konuşabilmeniz için iletişim teknikleri öğretiyor; böylece yanlış anlamaları önlüyoruz.

Fiziksel Destek

Vajinal kuruluk, ağrı gibi sık görülen sorunlar için tıbbi tavsiyeler (lubrikanlar, egzersizler) vererek cinsel ilişkinizi rahatlatacak öneriler sunuyoruz.

Neden Doğum Sonrası Cinsel Terapi Almalısınız?

Mutlu Ebeveynlik, Mutlu Beraberlik: Anne-baba olmak harika ama zorlu bir süreçtir. Cinsel hayatınızdaki sorunları çözmek, ebeveynlik dışında da bir çift olduğunuzu hatırlatır. Bu da evdeki mutluluğa yansır; mutlu bir çift olmak, çocuğunuza da daha pozitif bir aile ortamı sunmanızı sağlar.

Özgüvenin Geri Kazanılması: Hamilelik ve doğum vücudunuzda kalıcı izler bırakabilir. Terapinin beden algısına odaklanan yönü sayesinde, kendinize güveniniz yeniden artar. Kilonuz, çatlaklarınız veya sarkmalarınız olsa bile kendinizi değerli ve çekici bulmayı öğrenirsiniz. Bu özgüven, hem ruh halinizi düzeltir hem de cinsel isteğinizi artırır.

Ağrısız ve Keyifli Cinselliğe Dönüş: Eğer doğum sonrası ilk ilişkilerde ağrı veya rahatsızlık yaşadıysanız, terapi ile bunların üstesinden gelerek yeniden acısız ve zevkli bir cinsellik yaşayabilirsiniz. Medikal öneriler ve egzersizler yardımıyla vücudunuzun iyileşme sürecine destek olur, cinsel hayatınıza konfor katarsınız.

Eşler Arası Anlayış: Bu terapiye çift olarak katıldığınızda, her ikiniz de birbirinizin bakış açısını daha iyi anlarsınız. Eşiniz sizin yaşadığınız fiziksel ve duygusal değişimleri idrak ederek sabırlı olmayı öğrenir; siz de onun ihtiyaç ve duygularını dinleyerek iletişiminizi güçlendirirsiniz. Doğum sonrası dönemi el ele vererek atlatmak ilişkinizi daha da sağlamlaştırır.

Neden Samsun Cinsel Terapist Yücel Köse’den Doğum Sonrası Cinsel Terapi Almalısınız?

Yücel Köse olarak, bir klinik psikolog ve cinsel terapist kimliğimle, özellikle doğum sonrası dönem gibi hassas bir süreçte çiftlere rehberlik ediyorum. Samsun’da uzun yıllardır pek çok yeni anne ve babayla çalıştım; bu sayede doğum sonrası yaşanan zorluklar konusunda derin bir anlayış geliştirdim. Kendi aile yaşantım ve kültürel tecrübelerimle de harmanlayarak, size yargısız ve destekleyici bir ortam sunuyorum. Eğitimlerim arasında doğum sonrası depresyon ve aile dinamikleri üzerine özel atölyeler yer alıyor, yani sadece cinsel açıdan değil duygusal açıdan da neler yaşadığınızı biliyorum. Beni tercih ettiğinizde, bir yandan kanıta dayalı terapötik teknikler (BDT, beden odaklı terapi vs.) kullanırken, diğer yandan çok insancıl ve gerçekçi tavsiyeler alırsınız. Örneğin, yeni bebeğiniz varken zaman yönetiminin zorluğunu anlıyor ve terapi programımızı bile buna göre esnek planlıyorum. Online seans imkanım sayesinde, evden çıkmak zor geliyorsa bebeğiniz uyurken bile destek alabiliyorsunuz. Ayrıca, bir baba olarak eşinizin perspektifini de anlıyor, onun sorularını rahatça sorabileceği bir iletişim kuruyorum. Birçok çift, benden destek aldıktan sonra sadece cinsel hayatlarının değil genel ilişki uyumlarının da düzeldiğini söylüyor – çünkü ben sorunu bütüncül ele almayı seviyorum. Samsun’da yerel örnekler ve anlayışlarla zenginleştirdiğim yaklaşımım, size kendinizi yakın ve anlaşılmış hissettirecek. Unutmayın, vücudunuz bir mucize gerçekleştirdi ve şimdi sırada sizin mutlu olmanız var. Bu yolda profesyonel ve samimi bir destek arıyorsanız, Yücel Köse olarak yanınızdayım.

Doktorlar genellikle doğum (özellikle normal vajinal doğum) sonrasında yaklaşık 6 hafta beklenmesini önerir. Bu süre, lohusalık kanamasının bitmesi ve rahim ile vajinal dokuların ilk iyileşmesi için gereklidir. Eğer doğum sırasında bir kesi (epizyotomi) yapıldıysa veya yırtık olduysa, bunun dikişleri de bu sürede iyileşir. Ancak 6 hafta, herkes için sihirli bir sayı değildir; bazı kadınlar 4. haftada kendini hazır hisseder, bazıları 8 hafta veya daha fazla zamana ihtiyaç duyar. Sezaryen doğumlarda da genelde 6 hafta kuralı geçerlidir, çünkü rahim içeride bir yara iyileştiriyor. Önemli olan, doktor kontrolünüzde her şey yolundaysa ve siz de kendinizi fiziksel ve ruhsal olarak hazır hissediyorsanız, o zaman başlayabilirsiniz. İlk ilişkiyi aceleye getirmemekte fayda var; yavaş, bol lubrikan (kayganlaştırıcı) kullanarak ve beklentiyi düşük tutarak denemek en iyisidir. Ağrı olursa durup biraz daha bekleyip tekrar deneyebilirsiniz. Kısacası 6 hafta bir rehberdir ama vücudunuzu dinleyin.
Evet, oldukça normal. Doğumdan sonra özellikle emziriyorsanız östrojen hormonu seviyesi düşüktür, bu da doğal olarak vajinal kuruluğa ve cinsel istekte azalmaya yol açar. Aynı zamanda prolaktin hormonu yüksektir (süt üretimi için), bu da yine libidoyu baskılar. Vücut biyolojik olarak kendini yeni bir gebelikten korumak için böyle bir mekanizma geliştirmiştir. Bunun yanı sıra yeni bir bebek sahibi olmak yorgunluk, uykusuzluk ve günün 24 saati başka birine odaklanma anlamına gelir. Zihinsel ve fiziksel yorgunluk da cinsel isteği azaltır. Bir de anne olarak rollerde değişim yaşıyorsunuz; kendinizi uzun süre “sadece anne” modunda hissedebilirsiniz, “seksî kadın” moduna geçiş zaman alabilir. Tüm bunlar birleştiğinde, bir süre için libidonuz düşük seyredebilir. Bu genellikle geçicidir; hormonlar düzene girdikçe, bebek büyüyüp düzen oturdukça istek de geri gelir. Bu dönemde eşinizle konuşup durumu anlatmak ve yakınlığı başka yollarla sürdürmek (sarılma, öpüşme gibi) önemlidir. Uzun vadede istek hiç geri gelmezse bir uzmana danışmak faydalı olabilir, ancak ilk 3-6 ay böyle hissetmeniz çok doğal.
Öncelikle, yalnız değilsiniz. Birçok yeni anne vücudunda değişimler yaşar ve bunlara alışmak zaman alır. Unutmayın, bu değişimler sizin güç ve fedakarlığınızın izleridir – bir insanı dünyaya getirdiniz! Yine de utanma veya kendini çekici bulmama hissi yaygın. Yapabilecekleriniz:
  • Kendinize zaman tanıyın: Hamilelikte 9 ayda değişen bir vücudun birkaç haftada eskiye dönmesi beklenmez. Yavaş yavaş kilo verebilir, egzersizle güçlenebilirsiniz, ama hemen değil. Sabırlı olun.
  • Odak değiştirin: Aynada sadece çatlaklarınıza veya sarkmalara odaklanmak yerine, güzel bulduğunuz yerlere odaklanın. Örneğin göğüsleriniz belki büyüdü ve dolgun görünüyor, ya da yüzünüzde annelikten gelen bir parlaklık var.
  • Bakım ve giyim: Yeni bir iç çamaşırı, vücut hatlarını hoş gösteren bir elbise veya küçük bir makyaj bile kendinizi daha çekici hissettirebilir. Vücudunuzu tamamen örtmek yerine, hoş bulduğunuz yanlarını vurgulayın.
  • Eşinizle konuşun: Eşiniz muhtemelen sizi hala çekici buluyor ama siz kendi kafanızda kuruyor olabilirsiniz. Onun ağzından duyun; iltifatları kabul edin. Ona güvensizliklerinizi anlatın, emin olun size destek olacaktır.
  • Haz Beden terapisi: Sonuca (orgazm, ereksiyon süresi vs.) odaklanmak yerine sürece odaklanmaya çalışın. Partnerinizle keşfetmeye, yakın olmaya, öpüşme, dokunma gibi eylemlerden keyif almaya yönelin. Sonuç gelse de gelmese de paylaşım değerli olacaktır.
  • Gerekirse Mola:Gerekirse terapötik yardım alarak beden algısı üzerinde çalışabilirsiniz. Bazen profesyonel destek, düşünce kalıplarınızı değiştirmenize yardımcı olur.
Zaman içinde, hem vücudunuz bir miktar toparlanacak hem de siz yeni halinize alışacaksınız. Birçok kadın, doğumdan bir yıl sonra kendini tekrar iyi hissetmeye başlar. O zamana kadar, kendinize nazik davranın.
Bu durum birçok çiftte yaşanır. Eşiniz muhtemelen sizi özlüyor ve fiziksel yakınlık arzuluyor; bu kötü niyetli değil. Ama sizin de sebepleriniz var. Yapılması gereken en önemli şey açık iletişimdir. Eşinize duygularınızı ve bedeninizdeki durumları açıklıkla anlatın: Örneğin “Seni hala çok seviyorum ve yakın olmak istiyorum ama şu an hormonlarım ve yorgunluğum yüzünden pek istekli hissetmiyorum. Bu geçici bir süreç, lütfen biraz sabırlı ol” diyebilirsiniz. Bu konuşma, eşinizin kişisel algılamasını önler. Onu reddetmiş değil, bir durumu paylaşıyor olursunuz.
Ardından birlikte çözüm yolları bulun: Mesela tam cinsel ilişki olmasa da tensel yakınlığı korumak önemli. Sarılın, öpüşün, masaj yapın. Belki bu yakınlık bir süre cinsel birleşmeye dönüşmeyebilir ama aradaki bağı sıcak tutar.
Ayrıca pratik düzenlemeler yapın: Bebek uyuduktan sonra biraz çift zamanı yaratın. Haftada bir küçük bir romantik an planlayın (evde bile olabilir). Eğer sizin isteksizliğiniz fiziksel rahatsızlıktan (kuruluk, ağrı) ise, bunu çözmek için doktorunuzdan öneri alabilir veya lubrikan kullanabilirsiniz.
Unutmayın, eşiniz sizin istemediğiniz bir şeye zorlamamalı, ama siz de tamamen uzak durmak yerine orta yolu bulmaya çalışmalısınız. İletişimle genelde bu orta yol bulunur. Gerekirse bir çift terapistine birkaç seans birlikte görünüp bu konuyu konuşmak da çok işe yarar. Eşinizin de duygularını ifade etmesi, birbirinizi daha iyi anlamanıza yardımcı olur. Sonuçta, bu dönemi birlikte atlatırsanız ilişkiniz daha da güçlenir.
Warning