Çiftler Arası İletişim ve Psikolojideki Karşılıkları

İlişkiler, karmaşık ve dinamik yapılardır. Bu yapıların temel taşı, şüphesiz iletişimdir. Bir Samsun psikolog olarak, danışma odama gelen çiftlerde en sık gözlemlediğim zorluk, iletişim kanallarının tıkanması veya zehirli bir hale gelmesidir. Çoğu zaman çiftler, “Beni dinlemiyor,” “Sürekli beni suçluyor” veya “Artık konuşamıyoruz” gibi şikayetlerle gelirler.
Peki, bu iletişim sorunları sadece yanlış kelimeleri seçmekten mi ibarettir? Hayır. İlişki terapisi alanında yapılan araştırmalar, özellikle Dr. John Gottman’ın çalışmaları, bu yıkıcı iletişim kalıplarının (Mahşerin Dört Atlısı) sadece anlık tepkiler olmadığını; derinlerde yatan psikolojik karşılıkları olduğunu göstermektedir. Bu yazıda, çiftler arası iletişimi ve bu iletişimin psikolojimizdeki kökenlerini inceleyeceğiz.
Yüzeydeki Sorun: İlişkileri Yıkan Dört Davranış (Gottman Metodu)
Çift terapisi üzerine yaptığı onlarca yıllık araştırmayla tanınan Dr. John Gottman, boşanmayı %90’ın üzerinde bir doğrulukla tahmin edebilen dört temel iletişim hatasını tanımlar. Bunlara “Mahşerin Dört Atlısı” adını verir:
- Eleştiri: Bu, belirli bir davranıştan şikayet etmekten farklıdır. Eleştiri, partnerin kişiliğine veya karakterine yönelik bir saldırıdır.
- Şikayet: “Bulaşıkları yıkamadığını gördüğümde üzüldüm.”
- Eleştiri: “Sen her zaman böylesin! Hiç sorumluluk almıyorsun, çok tembelsin.”
- Aşağılama: Bu, ilişkiler için en zehirli atlıdır. Partneri küçümsemek, alay etmek, isim takmak, göz devirmek veya onu değersiz hissettirmek anlamına gelir. Aşağılama, partnerinize karşı bir üstünlük pozisyonu aldığınızı gösterir.
- Savunmacılık: Eleştirildiğini hisseden kişinin, suçu kabul etmek veya sorumluluk almak yerine kendini savunmasıdır. Savunmacılık aslında, “Sorun bende değil, sende” demenin bir yoludur ve çatışmanın tırmanmasına neden olur.
- Duvar Örme: Bu, genellikle tartışma çok yoğunlaştığında partnerlerden birinin kendini kapatmasıdır. Duvar ören kişi, göz temasından kaçınır, sessizleşir, odayı terk eder veya tamamen ilgisiz görünür. Bu, çatışmadan kaçınma çabası olsa da, partner tarafından “umursamama” olarak algılanır.
Buzdağının Altı: İletişimin Psikolojideki Karşılıkları
Çiftler bu “Dört Atlı”yı neden kullanır? Bir Samsun psikolog olarak danışanlarıma her zaman şunu hatırlatırım: Bu davranışlar, genellikle daha derin, karşılanmamış ihtiyaçların ve öğrenilmiş kalıpların acı verici belirtileridir.
1. Karşılık: Bağlanma Stilleri (Bağlılık Teorisi)
Çocuklukta birincil bakım verenlerimizle (genellikle ebeveynlerimiz) kurduğumuz bağ, yetişkinlikteki romantik ilişkilerimizi nasıl deneyimlediğimizi derinden etkiler.
- Kaçıngan Bağlanma ve Duvar Örme: Çocukken duygusal ihtiyaçları karşılanmamış veya duygularını ifade ettiğinde reddedilmiş kişiler, “kaçıngan” bir bağlanma stili geliştirebilir. Bu kişiler için duygusal yoğunluk (tartışma) tehdit edicidir. Tartışma sırasında partnerinin yoğun duygularıyla karşılaştığında, kaçıngan bağlanan kişi bunalır ve kendini korumak için duvar örer (Stonewalling). Bu, “Seni umursamıyorum” demek değil, “Bu duygusal yoğunlukla başa çıkamıyorum, boğuluyorum” demektir.
- Kaygılı Bağlanma ve Eleştiri: Çocukken tutarsız sevgi görmüş (bazen çok ilgili, bazen mesafeli) kişiler “kaygılı” bağlanabilir. Bu kişiler partnerlerinin ilgisiz kalmasından (terk edilmekten) aşırı korkarlar. Partnerlerinin duvar örmesi, onlar için en büyük terk edilme sinyalidir. Bu kaygıyla başa çıkmak için, partnerlerinin tepkisini alana kadar durumu zorlarlar; bu da genellikle eleştiri veya aşağılama şeklinde ortaya çıkar. Aslında “Sen tembelsin” derken, “Lütfen benden uzaklaşma, beni fark et” demeye çalışıyor olabilirler.
2. Karşılık: Bilişsel Çarpıtmalar (BDT)
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), düşüncelerimizin duygularımızı ve davranışlarımızı nasıl etkilediğini inceler. İletişim sorunları genellikle çarpık düşünce kalıplarından beslenir.
- Zihin Okuma: “Beni dinlemiyor, çünkü söylediklerimi aptalca buluyor.” Bu varsayım, partnerinize sormadan onun niyetini okumaktır ve sizi doğrudan savunmacılığa itebilir.
- Aşırı Genelleme: “Her zaman” ve “asla” kelimeleri. “Sen asla beni desteklemiyorsun.” Bu düşünce, partnerin geçmişteki olumlu davranışlarını görmezden gelir ve eleştirinin temelini atar.
- Etiketleme: “Sen bir narsistsin,” “Sen bir kontrol delisisin.” Partnerin bir davranışını alıp, onun tüm kişiliğine yaymaktır. Bu, doğrudan aşağılamaya (Contempt) yol açar.
3. Karşılık: Şemalar (Şema Terapi)
Şema terapi, çocuklukta ve ergenlikte oluşan, hayatımız boyunca tekrar eden olumsuz kalıpları (şemaları) inceler.
- Kusurluluk Şeması: Kişi kendini temelde kusurlu, yetersiz veya sevilmez hissediyorsa, partnerinden gelen en ufak bir eleştiriyi kişisel bir saldırı olarak algılar. Bu şema tetiklendiğinde, kişi yoğun bir utanç hisseder ve kendini korumak için hemen savunmacılığa geçer.
- Terk Edilme/Güvensizlik Şeması: Bu şemaya sahip kişiler, yakın ilişkilerin kalıcı olmayacağına dair derin bir inanca sahiptir. Partnerlerinin en ufak bir mesafesi (örn. işine odaklanması veya duvar örmesi), bu şemayı tetikler. Kişi, terk edilmemek için yoğun bir kaygıyla partnerine eleştirel veya talepkar bir şekilde yapışabilir.
Çözüme Doğru: Sağlıklı İletişim Nasıl Kurulur?
Bu psikolojik karşılıkları fark etmek, iyileşmenin ilk adımıdır. İletişimi düzeltmek için şu panzehirler kullanılabilir:
- Eleştirinin Panzehiri: Yumuşak Başlangıç (Ben Dili): “Sen…” dili yerine “Ben…” dilini kullanın.
- Yerine: “Yine geç kaldın, çok düşüncesizsin!”
- Kullanın: “Geç kaldığında ve haber vermediğinde, kendimi önemsenmemiş hissediyorum. Lütfen bir dahaki sefere bana bir mesaj atar mısın?”
- Aşağılamanın Panzehiri: Takdir ve Saygı Kültürü: İlişkinizde olumluya odaklanın. Partnerinizin küçük jestlerini fark edin ve takdir edin. “Teşekkür ederim,” “Bunu yapman çok hoşuma gitti” gibi ifadeler, aşağılamanın panzehiridir.
- Savunmacılığın Panzehiri: Sorumluluğu Kabul Etmek (ve Onaylamak): Partneriniz bir şikayetle geldiğinde, hemen savunmaya geçmeyin.
- “Söylediklerinde haklılık payı olabilir.”
- “Seni böyle hissettirdiğim için üzgünüm.”
- En azından partnerinizin duygusunu onaylayın: “Bu durumun seni bu kadar üzmüş olmasını anlıyorum.”
- Duvar Örmenin Panzehiri: Fizyolojik Sakinleşme (Mola): Tartışma sırasında kalp atışınız hızlandığında veya bunaldığınızı hissettiğinizde (Gottman buna “duygusal taşma” der), mola isteyin.
- “Şu an kendimi çok bunalmış hissediyorum. Sakinleşmek için 20 dakikaya ihtiyacım var. Sonra bu konuya geri dönebilir miyiz?”
- Bu mola sırasında sakinleştirici bir şey yapın (yürüyüş, nefes egzersizi) ve partnerinizi suçlamayı düşünmeyin.
Samsun Psikolog Desteği Neden Önemli?
Bu kalıplar (Dört Atlı) ve onların psikolojik kökenleri (bağlanma stilleri, şemalar) genellikle derine kök salmıştır ve otomatikleşmiştir. Çiftler genellikle bu döngülerin içindeyken ne olduğunu fark edemezler.
Bir Samsun psikolog olarak benim rolüm, bu yıkıcı döngüye dışarıdan, objektif bir gözle bakmaktır. Terapide;
- Çiftlerin bu “Dört Atlı”yı kullandıkları anları fark etmelerine yardımcı olurum.
- Bu davranışların altındaki (bağlanma kaygısı, kusurluluk şeması gibi) gerçek psikolojik ihtiyaçları ve korkuları ortaya çıkarırım.
- Çiftlere, yukarıda bahsedilen panzehirleri ve sağlıklı iletişim tekniklerini uygulamaları için güvenli bir alan sağlarım.
İletişim sorunları, bir ilişkinin sonu olmak zorunda değildir. Aksine, doğru müdahale ile bu sorunlar, birbirinizi daha derinden anlamak için bir fırsata dönüşebilir. Eğer Samsun’da yaşıyorsanız ve ilişkinizde bu yıkıcı kalıpları fark ediyorsanız, profesyonel destek almaktan çekinmeyin.
Kategoriler
Randevu Alın
Hızla randevu alarak yaşadığınız sorunları atlatabilirsiniz.
Samsun İlişki Terapisti'nden randevu alarak psikoterapi seanslarına başlayın
Samsun Uzman İlişki Terapisti Yücel Köse'den randevu alarak Samsun Psikoterapi için randevu alın.
Samsun İlişki Terapisti ve Samsun İlişki Terapileri hizmetleri için randevu oluşturarak ruh sağlığınızıdaki iyi hissetme sürecine bugün başlayın.
Terapiler
Gezinti
Cumhuriyet, İsmet İnönü Blv. No:210 K:5 D:16, 55200 Atakum/Samsun
+90 544 662 34 55
Pzt - Cmt: 09.00 - 21.00